14 Aralık’da Medyaya yapılan operasyonu anlamak için sakin şekilde sandalyeye yaslanarak düşündüğümde, görünen fotoğraf tek kelimeyle; meddahların orta oyunu gibi.
Üstelik kocaman kocaman Bakanların söylediği bu sözlere bir de; ‘Bu şahısların hiçbir sıkıntısı yoksa hukuka güvenmeli ve inanmalı, sonuçlarına herkes razı olmalı’ ifadeleri ekleniyor.
Aslında bu ifadelerde söylenen her cümle makul duruyor. Ta ki bu cümleleri kuranlara şu soru sorulana dek!
Beyler, siz on iki yıldır hükümettesiniz ve bugün yaptığınız yanlışları yazan medyaya yapılan operasyonu bu şekilde değerlendiriyorsunuz. Üstelik hem iktidar olacaksınız, hem de gazete köşe yazarları şifreli yazılarla, TV dizilerinde ‘telekinezik’ ve ‘hipnozik’ sinyal mesajlarıyla devleti ele geçirme planları yapacaklar ve siz şimdi bunu fark edeceksiniz! Alâ… alâ…
Peki siz bu devleti on iki yıldır kahramanca idare ederken ne halt ediyordunuz, demezler mi, adam olana?
Geçtik.
Ya! bu dizi ile darbe ne ayak?
Sanki Levent Kırca’nın skeçleri gibi.
Dizi yapımcısı, yönetmeni ve senaristi polisin suç isnad ettiği ‘tahşiyeciler’i onlar sayesinde duyuyor, bu da cabası!
Çünkü onları sorgulayanlar veya bu olayı kurgulayanlar senaryonun nasıl yazıldığından bihaberler.
Bu operasyon temelsiz ve ciddiyetten o kadar uzak ki adına, hükümetin yanlışlarını en yüksek sesle söyleyen medyaya gözdağı ve korkutma, sindirme operasyonu diyemeyeceğim için olsa olsa ancak orta oyunu olur diyorum.
Demokrasi,insan hakları, hak, hukuk ve adaleti boş verdik, ya alnı secdeye gelen insanlarda vicdan ve izan olur ve onların iktidarında adalet olur! Hadi adaleti geçtik, Peki vicdan ve izanı ne ara kaybettiniz?
Görüldüğü gibi bu operasyonun hiçbir temeli ve mantığı yok. Ama doğru bir gerekçesi var o da; iktidara muhalif olan herkese bundan sonra bu şekilde muamele edeceğidir.
Ha adalet, hak, hukuk ve eşit paylaşımlı bir devlet idaresi planlıyoruz diyeceklerse, o başka! Orada durur ve sorarım;
Sahi Roboski’de bu iktidar zamanında 34 insan bombalanarak ölmedi mi?
Onların hesabını kim verecek, Adalet ne zaman gelecek?
Görülen o ki, iktidarı elinde tutanlar devlet gücüyle ya vergi cezası,ya ihale iptali ya da yargı gücüyle operasyonla bundan sonra Türkiye’yi böyle idare edecekler.
İçinden bu düşüncelerime karşı neler söylediklerini az çok tahmin ettiğim kişiler için bu yazıyı, Tüpraş'ın tesis açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın;“Her zaman söylüyorum bitaraf olan bertaraf olur. Onun için tarafımızı çok iyi belirlememiz lazım. Duruşumuz çok önemli. Ama yalpalayan değil omurgalı duruşlar çok önemli. Omurgalı durduğumuz zaman millet kazanacaktır. Millet kazandığı zaman Türkiye kazanacaktır. Ülkesinin bağımsızlığı karşısında saf tutmayan milletin kararıyla yok olup gitmeye mahkumdur. Maşalara, paralel yapılara kol kanat gerenler er yada geç mahçup olacaklardır. Ekonomi siyaset ve medya dünyasının hiç tereddüt etmeden saf tutacaklarına ben gönülden inanıyorum. Bu vesileyle dün bağımsız savcılar tarafından başlatılan ve tamamen hukuk içinde yürütülen operasyon karşısında, içerde ve dışarda haddi aşan, insafı aşan bazı tepkiler sergileniyor. Eski Türkiye’nin bütün aktörleri, tüm taraflar ittifak halinde, koro halinde, savcılarımıza hakimlerimize belli merkezlerden idare edilen bir baskıyı uygulamaya çalışıyıor.”tehdit dolu ifadelerini buraya alarak tamamlıyorum.
Tehditle devlet yönetmenin daniskası bu olsa gerek.
Ancak devlet gücüyle herkesi hizaya getirmek ve seçimlerden önce havuz medyasına yenilerini katmak çok kolay olmayacak anlaşılan. Medyaya darbe operasyonu, olsa olsa orta oyunu olarak tarihdeki yerini alacak.
Sıradaki, operasyon için sırasını beklesin beyler…
İşte ‘Yeni Türkiye’… sanki yerseniz der gibi!
mazhararslanoglu@gmail.com
twitter.com/maomazhar

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder