8 Ocak 2015 Perşembe

AKP’nin başarısı, sistem ve sabıkalı muhalefet

Yaklaşık bir yıl önce Birikim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Laçiner, Cihan Haber Dergisi’ne verdiği söyleşide; “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin başarısının yüzde 50'si kendisine aitse yüzde 50'si de CHP'ye aittir.( 23 Temmuz 2013)” Diyordu.
Kısmen katıldığım bir yorum ama Acizane AK Parti’deki başarının sırrı sistemdeki arıza ve zafiyetlerden kaynaklanıyor. Tabi ki AKP'de siyaset yapanların hakkını teslim ederek. 

Başbakan Erdoğan’ın her fırsatta söylediği de bu zaten. 
'Sistemi ben kurmadım, yasaları ben yapmadım, ben de aynı şartlarla yarıştım ve sistem elimde tepe tepe kullanırım' mantığını her platformda söylemesiyle sabit. 

Zamanında bu sistemi millete karşı kullananlar şimdi şikâyet ediyorlar. Peki bu sistemin iyileştirilmesi adına evrensel hukuk ve insani değerler ölçeğinde kim ne yaptı? 

İşte cevabı verilmesi gereken soru bu. 

Bu arada devleti yönetmiş ve yönetmeye, paylaşmaya talip olanların bu sisitem sayeinde neler yapmışlar, geçmişlerine bir bakmakta fayda görüyorum. 

CHP 
Yüz yılık devlet mirasına modernite adına sahip çıkarak halkı hor gören anlayış ile siyaset yapınca böyle aciz kaldı. Bir de beceriksiz salon efendisi, devlet memuru başkanlara sahip olunca, milletin bakış açısı aynen vaki devam etti… devlet imkanlarını millete değil partililere üleştirince… 

MHP 
Yarım asırlık Türkeş’in mirasıyla vatandaş MHP’ye bir fırsat verdi, iktidar ortağı oldular, yolsuzluk iddiasıyla bakanları yüce divan’da yargılandı, Abdullah Öcalan devr-i iktidarlarında teslim edilince, idam cezasını kaldırdılar, terör üzerinden siyaset ellerinde patladı… 

BDP 
Eline silah alarak dağlara çıktılar, hem öldüler hem öldürdüler, ovada siyaset kucaklarına düştü, militanca düşündüklerinden en büyük fırsat ayaklarıyla değil hem de silah ile tepiyorlar… 

Şimdi kalkmışlar, AKP’ye devlet terörü yapıyor nitelemeleriyle sempati toplayacaklarını sanıyorlar… 
Geldiğimiz noktada muhalefetin anası da, yavrusu da maalesef günün şartlarına ve toplumun beklentilerine göre siyaset yapamıyor. 

Ağrı Belediye Başkanlığı’nı kazanan Sırrı Sakık’ın son söylemleri bunu açıkça teyit ediyor. 
Sakık; “…AKP’nin bu kenti bizim kanatacağımızı söyledi, ama biz şunu gösterdik, alığımız şehri halkımıza feda edebileceğimizi gösterdi. 30 Mart’tan bir hafta sonar polislerle kuşattı, bir devlet terörü uygulandı. Biz de halkımızı bundan koruduk.“ diyor. 

Haklı olarak Başbakan Erdoğan da grup toplantısında; ”Ağrı'da devlet terörü estirilmiş…. bir milletvekili olarak bu ülkede devlet teröründen bahseden bir insan önce aynaya bakmalı. Sen bir defa terörün desteğiyle şu an da belediye başkanı seçilen birisin. Ağrı'da AK Parti iktidarında kan mı vardı, sizin olduğunuz yerde kan var" ifadeleriyle taraftarlarından ayakta alkış alıyor. 

CHP’nin geçmişindeki Milli Şef dönemi baskıları hafızalardan silinmedikçe ve mağdur olan halkın güvenini yeniden yakalamadıkça yüz bulması oldukça zor. 

Eee… otuz yıllık terörün tarafında olan BDP’lilerin vatandaş gözündeki yerini hayal edebiliyor musunuz? 
Ya MHP? Yıllarca teröre lanet oku, taraflarına ya da kürt vatanadaşa insanca yaklaşma, sonra iktidara geldiğinde kırk bine yakın insanın ölümüne sebep olan terörist başını idamdan alan taraf ol! 

Kimi nasıl inandırırsın, bu güveni tekrar nasıl sağlarsın mümkün mü? 

Kısaca böyle geçmişe sahip bir muhalefetin toplum üstünde siyasi bir etkisi olur mu? 
Halkın güvenini kaybetmiş, şakülu kaymış muhalefetin kendisine faydası var mı ki, millete olsun… 

Pardon! 
AK Parti şu an aynı kulvarda değil mi? Sorusunu duyar gibiyim… 
Olabilir, ama toplum AK Parti ile kendisine zararın değil faydanın geldiğine inanıyor… 
Bu arada Ak Parti’nin sistem ile kardeş olması gayet doğal, çünkü ’kör ile oturan şaşı kalkar’ 
Zaten sistemin ya da rejimin özelliği de burada… 

Sistem bir girdap, içine gireni devşiriyor ve bitiriyor... içine gireni içselleştiriyor… 

Ne zaman zarar vatandaşa dokunur, sandık Ak Parti’ye o zaman kapan olur… 
Bu yüzden muhalefet sabıkasını temizlemedikçe Ak Parti, tepine tepine bu memlekette daha çok hükümet olur…
 
Ta ki kendi kuyusunu kazana kadar. Onu da yaptı zaten… 

mazhararslanoglu@gmail.com 
twitter.com/maomazhar 

Hiç yorum yok: