28 Şubat 2013 Perşembe

Yeter ki hizmet götürün!


Turgut Özal ile bu ülkenin en ücra köylerine ve mezralarına elektrik gidince insanların dünyası değişti. Yıllarca benim köylüm, işçim, memurum deyip de salon efendiliği edasıyla onlara tepeden bakanların arkasından gelenlerin hizmetiyle insan olduğunun farkında olan vatandaş, Allah razı olsunun yanında hizmet yapanları hep iktidarda tuttu. 
Malum olduğu üzere hizmete karşı vatandaşın hüsnü kabulü bazen hükümet nezdinde bazen de yerel belediyeler ekseninde test edilmiş bir kural olarak karşımızda duruyor.

Ancak hizmetlerin sahiplenilmesi sadece köylere, kentlere su, kanalizasyon, yardım ve asfalt yol anlamında kalmıyor. Halkın teveccühü elbette demokratik yapılanmalar ve kuralların oturması anlamındaki hak-hukuk ve yasal hakların da evrensel insani değerler ekseninde yeniden tanımlanmasıyla paralel şekilde ortaya çıkan bir durum.

Konuyu CHP’nin ulusalcı ve devletçi zihniyetine getirmeden direkt halkın beklentileri üzerinden değerlendirmeye çalışalım. AK Parti saflarına katılmaya karar veren eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Sinan Yerlikaya’nın seçim bölgesi Tunceli’den bu kararına olumlu tepkiler geldiğinde şaşırdığını söylemesi doğrusu beni şaşırttı. Yıllardır sahipsiz kalmış, doğusuyla batısıyla, kuzeyi ve güneyi ile ötekileşmeyi ciğerinde yaşamış vatandaşın bu tavrı bence gayet normal bir davranış.

Bugün Türkiye’nin hangi iline giderseniz gidin; kendi yerelliği içinde son on yıldır gelmiş envai çeşit hizmet kalemini görüp işte bu dersiniz. Bürokrasinin ve siyasetin kavgasından kaynaklanan iktidar ihtirasları halkın içler acısı durumunu hep göz ardı etmedi mi?

Bürokrasi derken bu arada Türkiye’nin doğu ve Güney Doğu şehirlerine giden memurlarımızın bir an önce batı kentlerine tayin için kaç takla attıklarını görmedik mi? Şimdi ise aynı ülkenin evlatları hicret düşüncesiyle Batı’dan Doğu’ya gidiyorlar. Nice öğretmen ve mühendislerimiz var ki, bu bölgelerde yaptıkları göğsümüzü kabartıcı fedakârlıkları gün geçmiyor ki medyada yer almasın.

Bu açıdan Sinan Yerlikaya kendi içinde ulusalcı-faşist veya iktidar kavgalarla vakit geçiren CHP’nin Türkiye’nin ya da Sinan Yerlikaya’nın seçim bölgesiyle ilgili bir alternatif hizmet planı oldu mu ki orada kalsın. Ha! bu demek değil ki, herkes Ak Parti’ye geçsin hizmet alsın. Hayır bu durum aslında muhalafet için çok ciddi bir durum. Bir kez daha aynaya bakıp ona göre muhalefet olmayı belki akıllarından geçirirler. Onların meselesi. Aslında Türkiye için ciddi bir durum, hayırlısı diyelim geçelim.

Eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Sinan Yerlikaya, AK Parti’ye geçme kararında memleketine yaptığı son ziyaretin çok etkili olduğunu belirterek: “Halk tepki duyar diye düşünüyordum ama yüzde 90’a yakın olumlu tepki aldım. Herkes beni arıyor, kararımdan dolayı kutluyor. Ben bu duruma çok şaşırdım. Bu kadar olumlu tepki beklemiyordum. ‘Tunceli daha bu işlerde kapalıdır’ diye düşünüyordum. Çevrelerinden çekinenler de gelip kulağıma fısıldıyor, ‘doğru karar vermişsin’ diye. Ben sonuç olarak AK Parti’ye hizmet için gidiyorum.” ifadelerini kullanıyor.

Vatandaşı hizmete susamış elbet beklentisi olacak. Asıl hesabı yeniden yapması gerekenlerin halk değil beklentiye girdiği muhalefetin olması gerekmez mi?

Siz satın aldığınız bir makinenin servisinden memnun olmadığınız zaman daha iyi hizmet veren marka veya kaliteyi seçmiyormusunuz. Halkın beklentilerine cevap veremeyen siyasi kurumların/muhalefetin yetersiz kalması elbette onu farklı arayışlara sevk edecektir. Çivi çiviyi söker beyler! Siz hizmet götürün yeter!

Bu arada dün olduğu gibi bugün de ‘halk zaten cahil, menfaati olduğu yere hemen dönüverir’ sızlanmalarıyla kendini haklı çıkarmaya çalışacak muhalefet mensupları olacaktır. Ben halkın adına milli şefin dilinden buraya kaydedeyim. Hadi canım sen de!

mazhararslanoglu@gmail.com
twitter.com/maomazhar

Hiç yorum yok: